Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Ankara Şubesi, edebiyat ve felsefe tutkunlarını bir araya getiren etkileyici bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. “Kitabın Tam Ortasından Okumak” başlığı altında düzenlenen etkinlikte, TYB Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve tanınmış yazar Necmettin Evci, katılımcılara kitapların derinliklerine eşsiz bir yolculuk sundu.
Necmettin Evci’nin başlangıç konuşmasında, kitap ve okuma kavramlarının kökenlerini ve doğasını açıkladı. Katılımcıları düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eden Evci, kitabın yazılı metinlerle ilişkilendirilmesinin ötesinde, yazının olmadığı dönemlerde kitabın ne anlama geldiğini keşfetmeye davet etti.
Modern dünyada, bilginin ve tarihin yazı olmadan var olamayacağı genel bir kabul olarak görülmekte. Ancak Evci, yazı öncesi dönemlerdeki görselleri yorumlamanın ötesine geçemediğimizi belirtti ve örneğin Göbeklitepe gibi antik alanlar hakkında yapılan yorumların sadece tahminler olduğunu vurguladı.
Evci’nin konuşması, yazının kökenlerine dair yaygın kabulleri sorgulayan ve dinleyicileri derinlemesine düşünmeye teşvik eden bir nitelik taşıyordu. Yazının başlangıcıyla ilgili olarak neden Sümerler’in öne çıktığını sorgulayan Evci, katılımcıları, tarihin yazıyla başladığı yaygın görüşünden uzaklaşmaya davet etti. Evci, tarih öncesi dönemlerde insanlığın varlığının ve kültürel gelişiminin yazı öncesine dayandığını belirtirken, örneğin Sümerler öncesi dönemlerde “Tel” adını verdikleri yerleşim birimlerine sahip olduklarını ifade etti. Tel Rıfat ve Tel Aviv gibi yerleşim birimleri, yazının icadından çok öncesine ait örnekler arasında yer alıyordu, bu da yazının varlığını ve önemini daha geniş bir perspektiften değerlendirmeye yönlendirdi.
Sümerler döneminde yazının, özellikle devlet işlerinde kilit bir rol oynadığını ve zamanla sistematik hale getirildiğini vurgulayan Evci, yazının varlığının Hz. Adem’den itibaren bilindiğine dikkat çekti. Sümerler veya daha eski medeniyetlerde yazının, sadece dini ve hukuki metinlerle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda diplomatik ilişkilerin ve ticaretin yönetilmesinde de önemli bir araç olduğunu açıkladı. Bu, yazının sadece bir iletişim aracı olmanın ötesinde, toplumların ve medeniyetlerin organize olmasında hayati bir rol oynadığını gösterdi.
Edebiyat ve felsefe alanlarında yazının kullanımının, daha sonraki dönemlerde yaygınlaştığını ifade eden Evci, modern anlamda yazıyı ve kitabı dünyaya tanıtanın Müslümanlar olduğunu aktardı.
Evci’nin konuşması, katılımcılara edebiyat eserlerini daha derinlemesine anlama ve yorumlama becerisi kazandırdı. Konferans, felsefe ile sanatın kesişim noktalarını keşfetmek isteyenler için önemli bir fırsat sundu ve TYB Ankara Şubesi’nin kültür ve edebiyat alanında yeni perspektifler sunma çabasını vurguladı.