Muhammed IŞIK / TYB Ankara Şubesi YK Üyesi
Nuri Yıldız’ın Brankhos romanı, sadece sürükleyici bir polisiye hikâye olmanın ötesinde, felsefi sorgulamalar ve insan psikolojisi üzerine derinlikli bakış açıları sunan özgün bir eser. Roman, okuru gerilim dolu bir maceraya sürüklerken, aynı zamanda varoluş, düşünce, mekân, zaman, enerji gibi kavramlar üzerine düşünmeye sevk ediyor.
Osman’ın işlemediği bir cinayeti üstlenmesiyle başlayan roman, uluslararası istihbarat örgütlerinin entrikaları ve belirsizlikler arasında geçen bir soruşturma hikâyesini anlatıyor. Osman’ın bu cinayeti neden üstlendiği sorusu, romanın merkezini oluşturuyor. Yazar, bu soruyu yanıtlamak için Osman’ın geçmişini, psikolojisini ve gizemli kişiliğini inceliyor. Hikâyenin ilerleyişiyle Osman’ın babası emekli hakim Orhan Bey ve avukat Kaya da cinayetin çözümü için çabalara dahil oluyor. Bu karmaşık soruşturma, uluslararası istihbarat örgütlerinin karanlık dünyasına da ışık tutuyor.
Brankhos, Osman ve diğer karakterlerin ağzından dile getirilen felsefi görüşler ve varoluş sorgulamalarıyla da dikkat çekiyor. Yazar, insanın düşünce ve varoluşunun mahiyeti, mekân ve zaman algısı, enerji ve öz gibi kavramları sorguluyor. Bu felsefi derinlik, romana farklı bir boyut kazandırıyor ve okuru düşünmeye teşvik ediyor.
Roman, avukat Kaya karakteri üzerinden kadın-erkek ilişkilerine dair ilginç bakış açıları sunuyor. Yazar, Kaya’nın evliliği, sevgilisi psikolog Fikriye ile ilişkisi ve sekreteri Yeliz ile olan etkileşimi üzerinden bu ilişkilerin karmaşıklığını ve çelişkilerini inceliyor. Bu sayede roman, toplumsal cinsiyet rolleri ve ilişkiler üzerine de eleştiriler getiriyor. Kaya, Yeliz’deki itaatkar tavrı çekici bulurken, Fikriye’nin isyankar ruhundan etkileniyor. Bu karşıtlık, Kaya’nın kendi kimliği ve ilişkilerindeki tercihleri hakkında düşünmesini sağlıyor. Yazar, bu karakter üzerinden, itaat ve isyan arasındaki karmaşık ilişkiye dair ilginç bir bakış açısı sunuyor. Kaya, Fikriye’nin güzelliğinin sadece bedensel değil, aynı zamanda zihinsel olduğunun da farkına varıyor. Yazar, bu karakter üzerinden, güzelliğin sadece fiziksel ögelerle sınırlı olmadığını, aklın ve ruhun da güzelliğe katkıda bulunduğunu vurguluyor. Kaya’nın karısına karşı duyduğu yabancılaşma ve ilgisizlik, romanda kadın-erkek ilişkilerindeki sorunlara dair bir eleştiri olarak yorumlanabilir. Yazar, bu karakter üzerinden, modern toplumda kadın-erkek ilişkilerinin yaşadığı dönüşüme ve bu dönüşümün yarattığı sorunlara ışık tutuyor.
Nuri Yıldız, Brankhos’ta usta bir dil ve anlatım kullanıyor. Gerilim ve gizem dozu yüksek hikâye, okuru sayfalara bağlıyor. Yazar, karakterleri derinlemesine işleyerek okurun duygusal bağ kurmasını sağlıyor. Felsefi sorgulamalar ve toplumsal eleştiriler de romana zenginlik katıyor.
Romanda Osman’ın “Düşünce, mekân gibidir. Hani varlığı mekânsız açıklamanız imkânsızdır ya, insana ait hiçbir şey düşüncesiz var olamaz. Hayalde bir düşüncedir, rüya da bir düşüncedir, duygular da bir düşüncedir, hatta aşk dahi bir düşüncedir. Sadece düşüncenin değişik görüntüleri veya biçimleridir. Tek düzlemdir insan için düşünce. Evet, mekân doğru bir örnek. Mekân olmadan varlık, var olamaz ya…” sözleri, düşüncenin insan varoluşundaki önemini vurguluyor. Bu sözler, okuru kendi düşünce dünyası üzerine düşünmeye sevk ediyor.
Romanın kadın-erkek ilişkileri üzerine sunduğu bakış açıları, sadece avukat Kaya karakteriyle sınırlı kalmıyor. Osman’ın babası Orhan Bey’in emekli hâkim olarak kadın-erkek ilişkilerine dair bakış açısı da romanın bu temasıyla bağlantılı. Orhan Bey, “Yıllarca hâkimlik yaptım. Mahkeme kürsüsüne oturduğumda, savcıya inanmadım, sanığa inanmadım, savunma avukatına inanmadım, müştekiye inanmadım. Neden? Adaleti bulmak için. Hayır. İnanmamakla kendime bir statü oluşturdum aslında. Adalet bunun makyajı. Hepsinin yalan söyleyebileceğine inanmak bana inanılmaz yükseklikte, muhteşem bir statü sağladı. Kürsüden aşağı bakarken insancıklar görmeye alıştırdım kendimi. Kompozisyonun tamamlanması için konuşmaları gerekiyordu. Aslında hiç konuşmalarına gerek yoktu. Ben kararı verebilirdim. Kararım da mutlaka isabetliydi.” sözleri, adalet ve yargı sistemi hakkındaki eleştirel bakış açısını yansıtıyor. Bu sözler, okuru kendi adalet anlayışı üzerine düşünmeye teşvik ediyor.
Nuri Yıldız’ın Brankhos romanı, sürükleyici bir polisiye hikâye olmanın ötesinde, felsefi sorgulamalar, insan psikolojisi üzerine derinlikli bakış açıları ve toplumsal eleştiriler sunan özgün bir eser. Roman, okuru gerilim dolu bir maceraya sürüklerken, aynı zamanda varoluş, düşünce, mekân, zaman, enerji, kadın-erkek ilişkileri gibi birçok konuda düşünmeye sevk ediyor. Yazarın usta dili ve anlatımıyla Brankhos, unutulmaz bir okuma deneyimi sunuyor.