Evliliğe Dair…
“… Sağlıklı bir evlilik ilişkisi nasıl sürdürülecektir? Bir okulu olmadığına göre evlilik ilişkisinin sağlıklı nasıl yürütüleceği öğrenilemeyecek midir? Sayısız mutlu evlilik ilişkisinin varlığı kabul ediliyorsa, ki kabul edilmelidir, bu durum eşlerin/tarafların bunu öğrendiklerinin ve de başarıyla uyguladıklarının kanıtıdır. Peki, nerede, nasıl ve kimden?.. Bireyin sosyalleşme aşamalarında muhatap olduğu aktörlerin katkısı hiç şüphesiz çok önemlidir. Fakat daha da öğretici olan bireyin akli melekelerini kullanmaya başlamasıyla birlikte kendi elde edeceği kazanımlardır. Bu kazanımların hem bilgi hem de duygu boyutunun olacağı aşikârdır. Bu birikimleri birey, acı ve tatlı taraflarıyla yaşanmışlıkların dile getirildiği bir Anadolu türküsünde, içli bir şairin dizelerinde, bir tiyatro oyunun unutulmayacak repliğinde, bir sinema filminin senaryosunda, bir müzik eserinin nağmesinde ve belki de bir yazarın gönül imbiğinden süzülerek yazılmış kitabının satır aralarında bulması muhtemeldir.
İşte Hamit Göksoy’un “Bağban ve Gülşan” ismini verdiği, evlilik öykülerinden oluşan kitabı, her evlenme adayı için deneme-yanılma dışında kaynaklık oluşturacak ve kazanım sağlayacak bir eser.
“Aya Bakan Yol”da eşlerden birinin diğerinin üstünde egemenlik kurmasının yanlışlığı; “Evcilik Oyunu”nda büyüklerin baskısıyla gerçekleştirilen evliliğin insanı nasıl mutsuz kıldığı; “Ocak Tütmeli”de gelenek baskısıyla yapılan evliliğin psikolojik etkileri; “Cankız”da ebeveyn ilişkilerinin olumsuz olduğu ortamlarda yetişen bireylerin, kendi evliliklerini, bunlardan ders çıkararak sürdürmelerinin doğurduğu olumlu sonuçları; “Ayaz Adam”da evlenilecek eşte dış görünüşe aldanmanın yanıltıcılığı ve getirdiği mutsuzluğu; “Aynasız Bir Âlem”de farklı etnik unsurdan gelen bir çiftin, çocuklarının gözünden evlilik sürecini; “Bağban ve Gülşan”da, eşinde aradığı mutluluğu bulamayan bir kişinin bir başkasına duyduğu ama sonuçsuz kalan hislerini; “Entelektüel İçgüdü”de kendini beğenmişlik ve önyargılılık nedeniyle elinde olanın kıymetini bilmemenin üzücü sonuçları; “Nazlı Demler”de eşlerin eğitim düzeylerinin farklılığının meydana getirdiği uçurumu; “Marifet Dildedir” de uzun soluklu bir ilişki olan evlilikte tarafların iletişim yöntemlerine ne denli önem göstermeleri gerektiği öykü diliyle okuyuculara aktarılmaya çalışılmış. İltifat edip okuyacak olan, hem özellikle evlilik adayları hem de hâlen evli olanlar için faydalı olacağı kesin.
Hamit hocam (GÖKSOY) yüreğine, kalemine sağlık. Nice bu emsal güzel eserlere inşallah…
Doç. Dr. Recep TEMEL
Yozgat Bozok Üniversitesi