Halil Özcan’ın, Gerçeğin Ötesi isimli polisiye romanı, bu yaz raflardaki yerini aldı. Okura sunulduğu yaz sıcağı dönemi gibi bir cinayetin birçok kişiyi yakan noktalarını ele alan bu romanı, değerlendirmeye çalışacağız.
Kitap: Gerçeğin Ötesi
Yazar: Halil Özcan
Türü: Polisiye Roman
Yayınevi: KDY
Sayfa Sayısı: 384
Yıl: 2024
Konu Kritiği: Hakkâri Esendere Gümrüğünde işlenen bir cinayetin failinin bulunma arayışları üzerine gelişen olayları ele alıyor. Gerçeğin Ötesi, Halil Özcan’ın yayınlanan ilk eseri olarak dikkat çekiyor. Kitap, Esendere Gümrüğünün tuvaletine bırakılan bir erkek cesedinin bulunmasıyla başlıyor.
Doğudaki sınır bölgelerine tayini çıkan Polis, Jandarma, Gümrük Muhafaza kuvvetlerinin birçoğu gibi, ailesini büyük şehirlerde bırakıp Hakkari’ye gelen Serdar Komiserin, mesleği ve sorunlar yaşadığı eşi arasındaki gelgitlere de temas ediyor. Bir yandan ailesi, öte yandan işinin zorluğu, onu seçim yapmakta oldukça zorluyor.
Serdar Komiser ile meslektaşı Dinçer, olayları çözmeye çalışırken hikâyenin sonunda ikisini, dolayısıyla da okuyucuyu büyük bir sürpriz bekliyor.
Sınır kapısını sık sık kullanıp İran’dan getirdiklerini satarak geçimini sağlayan Soner’in öldürülmesi, romanın başlangıç noktasını teşkil ediyor. Olaylar çözüldükçe cinayet dosyasının içine hem çete hem de çevresindeki birçok kimse giriyor. Katilin kimliği ve katilin arkasından okuyucuyu şaşırtacak kişilerin çıkması, okurun hayret duygusunu zirveye çıkartacak cinsten.
Hem cinayette bırakılan delillerin üzerine gitmesi hem de katili son ana dek saklaması açısından bakıldığında, eserdeki kurgular oldukça başarılı.
Yazarın geçmişte Esendere bölgesinde bulunmasından dolayı, sınır bölgesi hakkında gerçekçi bilgiler vermesi kayda değer bir durum. O bölgede yaşayan kadınların aile baskısına maruz kalmasını Songül’ün hayatı üzerinden ele alması da bu gerçekçiliğin önemli bir parçası.
Anlam bakımından bazı tekrarların olması, eserin eksilerinden sayılabilecek bir nitelik. Kitap genelinde değil ama bazı yerlerde, diyalogları arka arkaya ‘dedi’ sözcüğüyle bitirmesi de ufak noksanlardan biri olarak dikkat çekiyor. Ancak yazın dünyasına adım atan yeni yazarların sık düştüğü durumlar olduğundan her iki nokta da makul karşılanabilir.
Gerçeğin Ötesi, eksisi ve artıları alt alta konduğunda ilk roman olmasına rağmen oldukça başarılı bir kitap. Roman severlere, özellikle polisiye düşkünlerine önerilebilecek; anlaşılır ve merak duygusunu dürtecek bir yapıt.
Sürekli şöhretin, ünlü olmanın, zenginliğin imrenilecek durumlar olduğunun pompalandığı günümüzde isimsiz ama başarılı yazarlardan sayılabilecek Halil Özcan’a, okurlar şans vermeli. ‘Adın varsa iyisindir, yoksa kötü yazarsındır’ sığlığından çıkarak göz atılmalı. Zira, bugünün ünlü birçok yazarı, yazarlık yıllarının ilk kitaplarındaki yanlışlarla bugünlere geldiler. Özcan’ın eseri, bu anlamda belki de söz konusu yazarların önemli bir kısmından daha iyi konumda.
Okuru bol olsun.
DEĞERLENDİRME: MÜSLÜM IŞIKLAR (TYB ANKARA ŞUBE YÖNETİM KURULU ÜYESİ)