Menü Kapat

Bu haftaki konuğumuz Eğitmen Cemal Ayyıldız’dı

Her hafta farklı konu ve konukları ile kültür ve edebiyat severleri buluşturan Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Ankara Şubesi’nin bu haftaki konuğu, şubemizde diksiyon ve hitabet üzerine de eğitim veren Eğitmen Cemal Ayyıldız oldu.

Ayyıldız, iletişim becerilerini geliştirmek isteyen herkese hitap eden “3S Söz Söyleme Sanatı” içerikli konuşmasında, katılımcılara hitabet sanatının inceliklerini öğrenme fırsatı sundu.

‘SİZİ BİZİMLE BU SEMİNERDE BULUŞTURAN EN TEMEL NEDEN NEDİR?’

Konuklara bu soruyu sorarak konuşmasına başlayan Ayyıldız, bugün ne yaşıyorsak temelinde iletişimsizliğin bulunduğunu, en önemli iki kavramın anlamak ve anlaşılmak olduğunu ifade etti.

ŞİDDET EVRENSELDİR 

“Anlamayınca da anlaşılmayınca da kızıyoruz. Şiddet doğuyor. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet deniyor. Aslında şiddet evrenseldir. Bir şeyi soyutladığımız zaman sorun orada başlıyor.

Herkes iyi olmanın derdinde. ‘Benden daha iyi nasıl olabilir, bugünden iyi nasıl olabilirim?’ sorularındaki nasıl sorusu çözüme götürür. Tartışmasız, tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Cehaletin bedelini ödüyoruz maalesef. Öğrenmek pahalıdır ama bilmemek daha pahalıdır. Öncelikle eğitime ihtiyacımız var. Kolaya o kadar alışmışız ki hep birilerinden akıl alma derdindeyiz.

İşte Cemal Ayyıldız’ın konuşmasından satır başları: 

– Toplumdaki rolü ve statüsü ne olursa olsun herkes uğraşılarının gerektirdiği konuşmaları yaparak amacına ulaşmaya çalışır. Konuşabilmek ile konuşmayı bilmek arasında büyük bir fark vardır. Konuşmak çok pahalı bir şey. Onun için iyi değerlendirmek lazım.
Daha az daha öz konuşmak, anlatanın da konuşanın da işini kolaylaştırır.

– Bir insan için, başkalarının onun hakkında ne söylediğinden çok, onun başkaları hakkında neler söyledilerinden fikir sahibi olabilirsiniz. Kimi tanımak istiyorsanız onu başkalarından sormayın, başkalarını ona sorun.

– Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı.

– Kelimelerin yaratım gücü vardır. Her kelime zihnimizde belirir.

– İstemediğiniz şeyi söyleyerek istediğiniz şeye sahip olamazsınız.

– Akıllı 5 insanla geziyorsanız 6.sı sizsiniz. Onun için çevredekilere dikkat etmek lazım.

– Bir insan dakikada kendiyle 300-1000 kelime arasında konuşur. Düşünmek de bir konuşmaktır. Ancak dilimizden 150 kelime çıkar. Diğer 850 kelime ise beden dilimize yansır.

– Konuşabilmek ve konuşmayı bilmek ayrı şeylerdir. Bunun için konuya, duyguya, düşünceye hakim olmak gerek.

– Düşünce ve duygu karışık olursa sözümüze olumsuz yansır.

– İnsan, kulaktan dolar. Konuşmanın hammaddesi dinlemek ve okumaktır.

– Dinlemek, konuşmaktan zordur. Bilmediği için daha çok konuşur insan

– Dinlemek için iki iyi neden vardır. Birincisi dinlerseniz yeni şeyi öğrenirsiniz. İkincisi, insanlar kendilerini dinleyen kişilere daha olumlu davranır.

– İnsanların çoğu anlamak için dinlemiyor. Oysa dinlese birçok sorun çözülecek.

– ‘Teşekkür ederim, özür dilerim, bilmiyorum, haklısın ve hayır’ söylemesi zor ifadelerdir. Bunları söylemek bizden bir şey eksiltmez. Kişi hayır dediğinde kendinin kabul edilmediği gibi bir bilinç oluşuyor. Hayır diyemediğimiz için dolandırıcılar cirit atıyor

– Konuşmasıyla kendini anlatabilen, amacına ulaşmış olur.

– Doğrusunu, doğruluğunu ve anlamını bilmediğiniz kelimeleri kullanmayın.

– Soru sormak ile hesap sormak arasındaki fark, ton ve vurgudur.

– Bir erkek ‘anlamadım’ diyorsa anlamamıştır, bir daha anlatın. Bir kadın ‘anlamadım’ diyorsa oradan kaçın.

– Tartışmaların yüzde 10’u fikir ayrılığından, yüzde 90’ı ton ve vurgudandır.


– Duygu, düşünce, dil ve davranışınızda (4 D) sorun varsa nefesinize odaklanın. Doğru nefes almak, bu 4 D’nin kalitesini belirler. Bir günde ortalama 15.000-20.000 arasında nefes alınıp verilir. Yavaş nefes alıp hızlı verme vücudu canlandırır.

– Bedende biriken atıklar, yüzde 70 oranında nefesle, yüzde 20 deriyle, yüzde 7 idrarla, yüzde 3 kalınbağırsakla atılır.

– Kullanılan kelime sayısı artarsa duyguları daha kolay anlatırız.

– Liseyi bitirip üniversiteye gelen birinin duyduğu kelime sayısı İngiltere’de 98 bin, Almanya’da 92 bin, Fransa’da 88 bin, Finlandiya’da 40 bin, Türkiye’de 9 bin.

– İnsanların iki şeye ihtiyacı var. Anlamak ve anlaşılmak.

– 3 A kuralı: Anla, anlat, anlaş. Öfkemizde, şiddetimizde anlamamak, anlatmamak ve anlaşmamak yatar.

– GDO: Gör, dinle, oku.

– KOD: Korkma, oku, dinle. İstiklal Marşı korkmayla, Kur’an okuyla, Mesnevi dinleyle başlar.

– Gülümsemek iletişime değer katar.