Muhammed IŞIK / TYB Ankara Şubesi YK Üyesi
Fevzi Mercan’ın muazzam eseri, insanın en temel yapı taşı olan aile içi ilişkilerin zengin ve derin dünyasını aydınlatıyor. Bu etkileyici kitap, içerisinde bulunduğumuz toplumsal dokuyu kavramamızı sağlayarak, evlilik ve aile içi iletişimin önemini vurguluyor.
Kitabın sayfalarını açtığımda, Mercan’ın dikkat çekici bir ifadesiyle karşılaştım: “Gerçek bir insan, aile içinde yetişir.” Bu derin söz, aile içinde yaşanan deneyimlerin, bireyin hayatını şekillendirmedeki kritik rolüne işaret ediyor. Özellikle aile içi sıkıntılar ve kopukluklar, ilerleyen yaşamda toplumsal etkiler bırakarak bireyin ruhsal dünyasını olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle, aile kavramının ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulamak kaçınılmaz oluyor.
Mercan, kitabında aile içi iletişimi çeşitli açılardan ele alıyor ve bu konuda derinlemesine bir bakış sunuyor. Tarihsel öykülerden beslenen anlatımı, kişisel deneyimlerle zenginleşiyor ve özellikle İsviçre’deki görev sürecinde yaşadığı olayları titizlikle aktarıyor.
Ruhsal sağlık üzerindeki etkilerine dair Mercan’ın ifadesi, derinlikli bir düşünceyi yansıtıyor: “Kişinin ruhsal yapısının sağlıklı veya sağlıksız olması, içinde yetiştiği ailenin büyük bir etkisi vardır.” Bu ifade, aile içi ilişkilerin bireyin iç dünyasını nasıl şekillendirdiğini çarpıcı bir şekilde öne çıkarıyor. Aile içindeki dengesizlikler, bireyin ruhsal dengesizlikleriyle kendini gösterebilir ve bu, ilerleyen yaşamında çeşitli sorunlara yol açabilir.
Kitap, ailenin çocuklar için ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak devam ediyor. Mercan’ın belirttiği gibi, aile ortamı, çocuğun ruhsal gelişimini belirleyen bir etkendir. Bu nedenle, sevgi, anlayış ve saygı dolu bir aile ortamı, çocuğun sağlıklı bir özgüven geliştirmesine ve olumlu bir yaşam temeli oluşturmasına yardımcı olur.
Ancak, aile içi ilişkilerdeki sorunlar, bireylerin ruh sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Özellikle anne ve baba arasındaki çatışmalar ve iletişimsizlik, çocuklar üzerinde derin izler bırakabilir ve duygusal sorunlara yol açabilir.
Mercan’ın annelik ve evlilik üzerine çarpıcı bir bakış açısı var. Annenin karşılaştığı zorluklara rağmen, asıl değersizleştiren unsurun eşin ilgisizliği ve duygusal desteğin eksikliği olduğunu vurguluyor. Annenin, sorunları çözme ve aileyi bir arada tutma konusundaki kararlılığı, onun ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Sevginin temelinde verme ve güvenin temelinde tutarlılık olduğunu vurgulayan Mercan, ilişkilerin sağlam temeller üzerine inşa edilmesi gerektiğini belirtiyor. Sevgi, sadece vermekle kalmaz, aynı zamanda paylaşmayı da içerir. Bu nedenle, ilişkilerde karşılıklı bir etkileşim ve tutarlılık önemlidir.
Son olarak, Mercan’ın kitabı, evlilik ve aile içi ilişkilerde sevgi ve iletişimin önemini vurgulayarak son buluyor. Bu eser, evlilik yolculuğuna adım atanlar için bir kılavuz niteliği taşırken, evliliklerinde zorluklar yaşayanlara da bir ışık tutuyor. Çünkü, sağlam ilişkilerin temeli, sevgi dolu ve iletişimde zengin bir ortamda atılır.